Bölüm 3: Kayıp Yüzük

Cille'nin ikinci bölümünde Müdrik Amca, çocuklara kısaca cilleleri anlatmıştı. Anlatımında Kral Kadu'nun cillelere birer isim verdiğini ve bu cilleler isimleriyle çağrıldığında gerçek şekillerine ulaştığını söylemişti. Bunun üzerine Talu isim konusunda biraz düşünmeye başladı. Çok sabırsız biri olduğu için dayanamayarak hemen cillesini hırpalamaya başladı. Öküz başlı yaratık sinirlenerek Talu'nun yüzüne su fışkırtarak cillesine geri döndü. Kayra gülerek, cille isminin ancak bir bağ oluşturarak bulabileceğini söyledi ve çantasından bir avuç dolusu solucan çıkartarak kendi hayvanı olan bıyıklı balinaya vermeyi teklif etti. Tabiki bu da işe yaramadı. İsim bulma konusunda pek de iyi değillerdi. Daha sonra Müdrik Amca gelerek, gevezeliği bırakmalarını ve artık antremanlara başlayacaklarını, cille sahasına gideceklerini söyledi. Talu ve Kayra şaşırmıştı. Aralarında şu konuşmalar geçti;

Müdrik Amca: Seviyenizi öğrenmem için savaşmanız şart! Haftalık antrenman programını yapacağım. Talu'yu az çok biliyorum ama ya sen Kayra?
Kayra: Ben mi? Nesi varmış benim seviyemin?
Müdrik Amca: Ben gittiğimden beri oynamıyormuşsun. Seviyen değişmiştir. Bütün gücünüzle kıran kırana bir savaş istiyorum. En gizli saldırınızı bile görmek istiyorum, anlaşıldı mı?
Talu(önce gülerek): Tamam, çok kolay. Gel de ustan sana bir şeyler öğretsin Kayra.
Kayra(Talu'ya güldü ve): Öyle mi Talu? Bu harika olacak!

Daha sonra Kayra, Talu ve Müdrik Amca cille sahasına gittiler. Cille sahasının değişmiş olduğunu gören Kayra ve Talu, bu işi Ezaki'lerin yaptığını düşünerek telaşlandılar. Müdrik Amca bunu kendisinin yaptığını ve artık cille kapışmalarının Kadim Kurallar'a göre yapılacağını söyledi. Bunların verdiği Su Kitabı'nda yazılı olduğunu söyledi.

Bu sırada yeni bilgililer öğrenmek için Solin, Su Kitabı'nı okuyordu. Cille hakkında yeni bilgiler öğreniyordu. Su Kitabı'nda yaratıkların resimleri ve saldırı biçimleri de yeralıyordu. Su Kitabı'nı incelerken, bu kitabın yeri olarak Kral Kadu'nun neden o mağrayı seçtiğine dair aklına bir soru takıldı. Mağarada gözden kaçırdıkları bir şey olabileceğini düşündü. Bu soru aklını çok kurcalıyordu, merakını yenmek için mağaraya doğru yol aldı.

Solin, mağaranın girişine gelerek içeri girdi. İçerisi çok soğuk ve karanlıktı. Bir meşale yakarak ilerlemeye başladı. Mağaranın derinliklerine doğru giderken duvarda daire şeklinde olan, üzerinde yazılar bulunan kocaman bir plaka gördü. Yazıları tam olarak okuyamadı ama yaklaşık olarak şöyle yazıyordu: "Ay'a, Yıldızlara ve Gökyüzü'ne yemin olsun ki, gizlenmiş olan ortaya çıkacaktır!" Solin ürkmüştü, ayağı takılarak yere düştü. Yerde iki kılıç resmi olan altın bir yüzük olduğunu farketti. Yüzüğü inceledi. Yüzüğün üzerindeki simgeyi daha önce Su Kitabı'nda gördüğünü hatırladı ve hemen kitabı açarak kontrol etti. Bu simgenin Ezaki'lerin kullandığı simgeler olduğunu okudu. Ve hemen Müdrik Amca'ya göstermek üzere mağaradan koşarak çıktı...